Yapay zeka hızla gelişmekte ve toplumu etkileyecek sistemlerin doğmasına yol açmaya devam etmektedir. Görülüyor ki, toplumsal değişim ve dönüşüm kaçınılmazdır. Değişimi sürekli görmek ve izlemek bilgi toplumunun temel gereğidir. Bunu tetikleyen en önemli itici güç de yapay zekadır. Başta Bilgi Mühendisliği çalışmaları olmak üzere gerekli sistemleri üretemeyen ülkelerin bu dönüşümde etkinlikleri kalmayacaktır. Değişimi izlemek önemlidir ancak sadece yeni sistemler geliştirmek için değişimi izlemek yeterli olmayacaktır.
Son zamanlarda yapay zeka ile ilgili olarak yoğun bir gündem oluşmuştur. Özellikle dijital dönüşümün toplumsal etkilerinin çok net olarak ortaya çıkması sonucu bu teknolojiye olan ilgi sürekli artmaktadır. Çünkü bu toplumsal dönüşümün temel direklerinden birisi yapay zekadır. Kendi kendisine karar verebilen otonom sistemlerin geliştirilmesi, insanlığa hizmet etmesi, yeni iş modellerinin ortaya çıkmasına yol açması bu teknolojiyi dönüşümün odak noktasına oturtmakta ve tüm gelişmeler bu teknoloji merkezinde şekillenmektedir. Zeki robotların hakim
olduğu endüstriyel bir toplum ile sadece imalat değil hayatın her aşamasında yapay zekanın etkisini görmek mümkün olabilmektedir. Bu doğal olarak insanını kafasına bazı sorular getirmektedir. Acaba yapay zekaya sahip robotlar;
- ne kadar insansı olacaklardır?
- insanlar birlikte yaşayabilecekler midir?
- insanlardan daha zeki olurlarsa ne olacaktır?
- kendilerine bir dil icat edip bir robot toplumu oluşturabilecekler midir?
- alim mi yoksa zalim mi olacaklardır? İnsanlar üzerinde hakimiyet kurabilecekler midir?
- ne kadar tehlikeli ya da yararlı işlere imza atacaklardır?
- hayatın her aşamasındaki işleri yapabileceklerine göre insanlar ne iş yapacaklardır?
- yaşamın her aşamasında etkin olurlar ise dünya nasıl bir yer olacaktır?
Birçok bilimsel değerlendirmelerde, panellerde, odak grubu çalışmalarında, arkadaş sohbetlerinde bu sorulara öyle veya böyle cevaplar verilmektedir. Bu değerlendirmelerde kimine göre dünya bir felakete sürüklenmektedir. Kimilerine göre ise daha rahat ve yaşam konforu bol bir dünyaya doğru hızla yol alınmaktadır. Aslında doğru cevapları bulabilmek için aşağıdaki 3 konuyu çok iyi anlamak gerekmektedir.
- Dünyanın tarihsel süreç içerisindeki gelişimini
- Değişim ve dönüşümün temel niteliklerini
- Yapay Zeka Teknolojisindeki gelişmeleri
Değişim ve dönüşüm günümüz dünyasının yaşam sürdürme parolası olarak görülmektedir. Meşhur deyiş ile günümüzde her şey değişmekte ve dönüşmektedir. “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir”. Dünya “avcı toplumundan” “tarım toplumuna”, oradan “endüstri toplumuna”, oradan da “enformasyon toplumuna” hızla gelen dünya şimdi “bilgi toplumuna” doğru yoluna devam etmektedir. Oradan da “inovasyon toplumuna” doğru yol alacağını söylemek hiçte yanış olmaz. Gelecekte ise bugün henüz net şekli ile tanımlayamadığımız “hikmet toplumuna” gelindiğinde insanlar olayların arkasındaki hakikatleri düşünerek yaşamlarını sürdürecek ve buna dayalı sistemler geliştirilecektir. Tüm bu dönüşümlerin merkezinde yapay zeka ana aktör olacaktır. Her geçen gün etkisi ve ona olan gereksinim artacak gibi görünmektedir.
Yapay zeka teknolojisi öncelikle akademik çalışmaların odak noktasında yürürken zamanla imalat sektöründe kendisini göstermiş ve otomatik olarak çalışan hatta çok fonksiyonlu işler yapabilen makinalardan tamamı ile kendi başına hareket eden makinelerin doğmasına yol açmıştır. Donanımların zekileşmesine paralel olarak yazılımlarında zekileştirilmesi çalışmaları yoğun olarak yürütülmüştür. Geleneksel sistemler, yönetim bilişim sistemleri, karar destek sistemleri yapay zeka teknolojisi ile zeki kararlar verebilecek hale gelmiş ve zeki karar destek sistemleri yaşamın bir parçası olmuştur. Bu yönde de gelişmeler yoğun bir şekilde devam etmektedir.
Hem yazılım hem onanımdaki bu zekileştirme çalışmaları kendi başına hareket eden, bağımsız çalışan, olaylara odaklanabilen, önceliklendirmeler yapabilen, problemleri anlayan, kelimelere mana verebilen, top ve satranç gibi zeka gerektiren oyunları oynayabilen, kısaca “otonom sistem” diyebileceğimiz robotlar geliştirilebilmiştir. Her geçen gün daha zeki olanları topluma sunulmaktadır. 2020 yılı bitiminde 3 milyon robotun insanlara hizmet etmek üzere toplumda yerinin olacağı belirtilmektedir. Yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler bulut bilişim, eklemeli imalat (3 boyutlu yazıcılar), nesnelerin interneti, büyük veri ve ilgili analiz yöntemleri, blok zinciri gibi teknolojik gelişmeler ile birleşince inanılmaz nitelikleri olan sistemler doğmakta ve doğmaya da devam etmektedir.
İnsanoğlunun yenilik merakı (inovasyon uygulamaları), sürekli yeni ürün ve sistemlere olan ilgi ve beklentiler, taleplere hızlı cevap üretme ihtiyacı, huzurlu ve konforlu yaşam ortamları arayışı gibi nitelikler dijital pazarlama ve tüketim, global rekabet, dijital asistanların oluşturulması gibi olgular ile tetiklenerek değişim ve dönüşüm sürekli tetiklenmekte ve durdurulamaz bir hızla yoluna devam edebilmektedir. Öyle ki mutfaklarda yemek hazırlayabilen, tarlalarda çapa yapan, ilaçlama yapan, meyve toplayan, atölyelerde malzeme kullanımlarında sıfır hurdayı yakalayabilen, şehirlerde trafik ışıklarına ihtiyaç olmadan hareket edebilen araçlar ve sistemler her geçen gün yenileri ile insanoğluna hizmet vermeye başlamaktadır. Japonların “süper akıllı toplum” tanımlaması her geçen gün daha gerçek olmaktadır. Robotlar ile insanların birlikte çalışarak teknolojik gücü en doğru şekilde kullanabildikleri toplum olarak tanımlanan bu süper akıllı toplum yerel yönetimler ve hükümetlerin en temel özlemi haline gelmektedir.
Bu gelişmeler bir taraftan pozitif gelişmelere ışık tutarken diğer taraftan istenmeyen durumların doğmasına da yol açmaktadır. Yapay zekaya dayalı bu dönüşümün; artan inovasyon yeteneği, sistemlerin izlenmesinin ve arıza teşhisinin kolaylaştırılması, öz farkındalık kazanarak kendi kendilerine bakabilen sistemlerin geliştirilmesi, çevre dostu ürünler ile daha yüksek verimliliğin sağlanması, üretimde esnekliğin artması ve maliyetleri azalması, yeni hizmet ve iş modellerinin geliştirilmesi ve daha hızlı işleyen ürün geliştirme süreci, gerçek zamanlı, daha rasyonel ve önyargılardan uzak bilgiye dayalı karar verebilecek sistemlerin yaşamı kuşatması, pazarın büyümesi, küresel pazarlara erişim ve e-ticaretin artması, kamu hizmetlerine (eğitim, sağlık, yerel hizmetler…) daha kolay erişilebilmesi, yaşam kalitesini artıran ürün ve hizmetlerin yaygın (sağlık ürünleri başta olmak üzere) kullanımı, zeki şehirler /evler/ işletmeler ve uzaktan
denetim imkanları, daha çok kişiselleştirilmiş ürünlerin üretilmesi ve kişisel verilere erişim kolaylığı gibi konularda önemli faydalar ürettiği söylenebilir. Diğer yandan bu gelişmeler, mahremiyeti ortadan kaldırmakta veya azaltmaktadır. Siber saldırıların yaygınlaşması ve bilgi güvenliğinin azalmasına yol açmaktadır. Dikkat dağınıklığına sebep olarak kazaların yaşanmasına olanak vermektedir. Bilgi hırsızlığı (özellikle kimlik bilgilerinin ele geçirilmesi) artmakta ve bireylerin takip edilme oranlarında kayda değer bir artış görülmektedir. Bu da doğal olarak kişisel özgürlükleri kısıtlamaktadır. Yanlış bilgi yayılımı, artan manipülasyon, toplumların yanlış yönlendirilmesi, bilgiye erişimin kısıtlanması, 7/24 hizmet sunma zorunluluğu, istenmeyen bilgilerden kurtulmanın nerede ise mümkün olmaması, telif haklarının korunmasında zorluklar yaşanması gibi istenmeyen durumların da önüne geçilmesi zorlaşmaktadır.
Bütün bu gelişmelere yol açan yapay zeka teknolojisi ile aslında “insan zekasının karakteristik özelliklerini bilgisayara kazandırmak sureti ile insan gibi zeki davranışlar sergileyerek problemlere çözümler üretebilen sistemler geliştirilmesi” hedeflemektedir. Olaylar
arasında sebep/neden ilişkisi kurabilen, tecrübelerden öğrenebilen, öğrendiklerini muhakeme edebilen, şekil ve örüntüleri tanıyabilen, karmaşık problemlere çözümler üreten, makinelerin makineler ve insanlar ile iletişim kurmasına olanak veren bir teknoloji yumağı
oluşturulmaktadır. Bu bakış açısı ile yapay zeka sistemlerini temel görevi aşağıdaki davranışlardan birisi ya da bir kaçını yapabilen bilgisayar ve donanım sistemi geliştirmek şeklinde tanımlanmaktadır.
- Problem çözme
- Karar verme
- Muhakeme etme
- Planlama
- Öğrenme
- Kontrol etme
- İzleme
- Teşhis Etme
- …
Doğal olarak bu davranışları sergileyebilmek için sadece Bilgisayar Bilimi teknikleri yeterli değildir. Aynı zamanda Matematik, Psikoloji, Biyoloji ve Felsefe bilimleri ile de ilgilidir. Doğal zeka (insan zekası) ile karşılaştırma Tablo 1’de verilmiştir. Benzeri şekilde yapay zeka programları ile geleneksel programlarında bir karşılaştırması Tablo 2’de verilmiştir.
Yazan: PROF. DR. ERCAN ÖZTEMEL
Marmara Üniversitesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü