Prof. Dr. Lokman Kuzu’nun makalesidir.
Teknoloji denince akla kullandığımız elektronik alet edevat geliyor. İnsanoğlu dünyayı anlamaya çalışırken bilimi geliştirdi, hayatını kolaylaştırmaya çalışırken ise teknolojiyi. Bilimin, insanoğlunun problemlerini çözmek için geliştirdiği herşeye teknoloji diyoruz. Bunlar yöntem, teknik, prosedürler, araçlar ve aletler olarak sıralanabilir. Bilim teknolojiye yardım etti, teknoloji bilime. İkisini birbirinden ayırmak zordur. Çünkü aradaki sınır keskin değildir.
Teknolojide niyet insanoğlunun hayatını kolaylaştırmak idi. Geldiğimiz noktaya bir bakalım:
Teknolojinin tarihine bakıldığında son yüzyılda yaşanan gelişmelerin toplam insanlık tarihindeki teknolojik gelişmelerden daha fazla olduğu görülmektedir. Teknolojinin getirdiği her pozitif etkinin yanında mutlaka negatif bir etki olmuştur.
Bir kere bilim ve teknoloji dünya üzerinde 20’ye yakın ülkenin kontrolündedir. Üretilen bilgi ve ürün patent yoluyla koruma altına alınır. Her yere satılmaz, hatta olmayan ülkelerde yapılan çalışmalar engellenmeye çalışılır. İran’ın nükleer programı gibi.
Bilim ve teknolojik araştırmaların çoğunda savunma veya dünyada güç olma duygusu yatar. Ekonomik sebepler de vardır. Bir ülke için özellikle caydırıcı bir askeri güce sahip olmak önemlidir. Çalışmalar sonucunda geliştirilen birçok uygulama sonradan sivil hayata uygulanmıştır.
Coğrafik erişim kolaylaşmıştır.
Eskiden insanlar birkaç km içinde yaşarlardı. Uzun yolculuklar aylarca sürerdi. Şimdi bir uçak ile gün içinde dünyanın öbür tarafına ulaşabiliyoruz. Viyana kuşatmasına giden askerleri düşünün. Çekilecek dert değil.
Eskiden zaman çoktu, şimdi zaman yetmiyor.
Teknolojinin hayatımıza girişi ile çok zaman kalacağını düşünüyorduk. Tam tersi oldu.
Ignorance is bliss. Cahillik iyidir. Her konuyu bilmeniz gerekmiyor. Bilirseniz kafanız karışabilir. Doktorlar sizin filminizden ve raporlarınızdan sizinle ilgili bir kanıya varıyor. Ama siz internetten araştırıp kendiniz karar veriyorsunuz ve öğrendiğiniz bilgiler sebebiyle tedirgin oluyorsunuz.
Teknoloji sağlık problemlerini de artırmıştır. İlaç teknolojisi yeni hastalıklara sebep olmaktadır.
Teknoloji herşeyi kişisel noktaya taşıdığı için sosyalleşmeyi azaltmıştır. Artık gerçek dünyada değil, sanal bir dünyada yaşamaktayız. Bayramlarda bir araya geldiğimizde birbirimizle konuşmuyor, telefonumuz üzerinden haberleşiyoruz, gülüyoruz, eğleniyoruz.
Teknoloji mahremiyeti azaltmıştır. Artık herşeyimizi herkesle paylaşıyoruz. Bilgi güvenliği önemli bir konu haline gelmiştir. İstihbarat kolaylaşmıştır. Herkesin eline düşmüştür. Casusluk artmıştır.
Teknoloji bazı mesleklerin yok olmasına sebep olmuştur. Ancak yeni bazı meslekler de ortaya çıkmıştır. 150 yıl önce anten mühendisliği yoktu.
Teknoloji eğlenceyi kişiselleştirmiştir. Artık TV ve sinemayı toplu değil, kişisel izliyoruz. Herşeyimiz özel. Bireysellik ön planda. Paylaşma daha az.
Teknoloji üretim tekniklerini geliştirmiştir. Yeni malzemeler bulunmuştur. Eskiden arabalar veya mutfakta kullandığımız buzdolabı evladiyelik gibi olurdu. Ömrü uzun olurdu. Şimdi öyle malzemeler kullanılıyor ki birkaç senede bozulsun isteniyor. Cep telefonları da böyle. Hedef satışı artırmak.
Teknoloji ile doğal yaşam risk altındadır. Herşeyi merak ediyoruz, ekolojik dengeyi teknoloji ile bozuyoruz. Küresel ısınmanın sebebi teknolojidir. Arabalar, yakıtlar, eksoz, endüstriyel atıklar …vs.
Teknoloji öncesi insanlar daha küçük topluluklar halinde yaşarken şimdi artık şehirlerde yaşıyor. Eski komşuluklar yaşanmıyor.
Eskiden kabile savaşları vardı. Çıkan bir savaşta ölen sayısı yüzlerce oluyordu. Bugün artık teknoloji sayesinde nükleer başlıklı füzeler var. Bir bomba atıyorsunuz, milyonlarca insanı götüyorsunuz.
Müzik anlayışlarımız teknoloji sayesinde değişmiştir. Eski musikiler insanı sakinleştirirken yeni müzikler insanı hırçınlaştırmaktadır. Hızlı yaşam hayatımızın bir parçası olmuştur.
Eskiden güneş batınca çok ayakta kalınmazdı. Yatardık. Benim ilkokul dönemim köyde böyleydi. Elektrik yoktu. Erken kalkardık. Günü tam yaşardık. Şimdi saatler karışmış durumda. Gece ayaktayız. Günün büyük kısmını belki uyuyoruz.
Üretimler eskiden gün içindeydi. Şimdi 24 saat çalışan fabrikalar var. Hatta tavuk çiftliklerinde gecenin bir saati ışığı açıp tavuğun ektra bir yumurta daha vermesi sağlanıyor. Tavuk garibim sabah oldu sanıyor.
Dünyanın haberi anında önümüze gelmekte. Bu da bazen bizim psikolojimizi bozmakta. Bazen de kötü örnekler almaktayız.
Teknoloji ile ormanlarımızı yok etmekteyiz. Eskiden iş makinaları yoktu. İnsan gücü kullanılıyordu. Şimdi bu makinalarla derelerin yatağını değiştiriyor, kanallar açıyor, barajlar yapıyor, dağları düzlüyor, doğanın dengesini daha fazla bozuyoruz.
Eskiden böcek, çiçek ve doğayla direk muhatap oluyorduk, öğreniyorduk. Şimdiki nesil bunları görmüyor. Karasinek görünce korkan çocuklar var.
Teknoloji ile günlük yürümemiz gereken miktarı gidemiyor, gerekli sporu yapamıyoruz. Bu da sağlık problemlerini beraberinde getiriyor.
Teknoloji ile kültürler, tarih, ve dil yok olmaya, değişmeye başlamıştır. Şiddet, hırsızlık ve siber suçlar artmıştır.
Birçok hizmeti (e-devlet mesela) artık internet üzerinden alabilmekteyiz. Alışveriş, eğitim internet üzerinden oluyor. Üniversiteler bile Covid-19 sebebiyle sanal üniversitelere dönmüş durumda. Sosyalleşme başka bir boyuta taşındı.
Uzun süre bilgisayar kullanımından gelen hastalık zuhur etmiştir.
Birkaç yüzyıl sonra yörüngede dolanan bazı uydular patır patır düşecek. Buna bir cevap bulabilirler mi, bilmiyorum. Orayı bile kirlettik ve kirletmeye devam ediyoruz. Space X ve OneWeb binlerce uydu atıyor.
Teknoloji ile iletişim artmış, bilgiye erişim kolaylaşmıştır. Bilgiye kolay erişim gençlerde başka sonuçlara varmıştır. Herşeyi internette bulabileceğiniz düşünen insanlar vardır.
Teknolojiyi sevsek te hayatımızı epey bir noktadan da olumsuz etkilediğini görüyoruz.
Yazan: Prof. Dr. Lokman Kuzu